ABD ordusunun Afganistan’dan geri çekilme süreci devam ederken Taliban’ın Afganistan’da ilerleyişini sürdürmesini Trabzon’daki Afganlar endişe ile takip ediyor.
Merkezi Trabzon’da bulunan Afganistan Hazaraları Kültür Ve Dayanışma Derneği Başkanı Muhammet Gül, ABD’nin 20 yıllık işgalin ardından çekildiği Afganistan’da Taliban’ın hızlı bir şekilde ilerlemesi, ülkede iç savaş ihtimalini de beraberinde getirdiğini belirterek Türkiye’nin Afganistan’daki tüm karşıt grupları bir araya getirerek Afganistan’da kalıcı bir barış sağlayabileceğini söyledi.
Binlerce Afganistanlı’nın Taliban tarafından öldürülmemek için göç etmek istediğini kaydeden Gül, Afganistan’daki son durumu ve göç tartışmalarını İHA’ya değerlendirdi.
Son 3 aydan beri Afganistan’da Taliban’ın gözle görülür ilerlemesi olduğuna dikkat çeken Gül, “Son zamanlarda medyada duyulduğu gibi son 3 aydan beri Afganistan’da Taliban’ın gözle görülür bir ilerlemesi söz konusu. Şu ana kadar yaklaşık 200’ün üzerinde ilçenin Taliban tarafından düşürüldüğü biliyoruz. Ancak Taliban’ın iddia ettiği gibi ‘Afganistan’ın yüzde 85’i ele geçirdik’ diye iddialarının doğru olmadığını, bunun en güzel cevabı ise Afganistan’da 34 tane il var ve bu illerin hiçbir tanesinin merkezi henüz Taliban tarafından düşürülmüş değildir.20 yıl önce Taliban’ın yapmış olduğu vahşi katliamlar neticesinde insanların bir korku içerisinde can havliyle bazı bölgelerden kaçmaya başladığı haberlerini alıyoruz. Afganistan’la var olan irtibatlarımızla beraber maalesef bir kaos hakim olduğunu görüyoruz. Son üç ayda Taliban’ın işgal ettiği bölgelerde yeniden görüldü ki Taliban’ın eski siyasetinde herhangi bir değişim olmamıştır” dedi.
“Türkiye’ye büyük görev düşüyor”
Türkiye’nin Afganistan’daki tüm karşıt grupları bir araya getirerek Afganistan’da kalıcı bir barış sağlayabileceğini kaydeden Gül, “Türkiye’mize büyük bir görev düşüyor. Şu anda Hamid Karzai Uluslararası Havalimanının Türkiye tarafından korunacağı söz konusu. Biz isteriz ki Türkiye sadece Hamid Karzai Havalimanını değil Afganistan’ın bir çok bölgesinde özellikle Türkler’in daha çok yaşadığı bölgelerde tüm ırklar tüm kavimler Türkleri çok sever. Bu sevgi bağından ötürü tüm Afganistan’ın güvenliğinin sağlanması için Türkiye’nin el uzatması barışın sağlanması konusunda çalışmaların yapılması gerekir. Her ne kadar 2 ay önce İstanbul’da bir barış görüşmesi yapılması planlansa da, bu gerçekleşmedi. Türkiye eğer isterse bu konuda çok büyük rol oynayabilir. Afganistan’daki tüm karşıt grupları bir araya getirerek Afganistan’da kalıcı bir barış sağlayabilir diye düşünüyorum. Savaş sebebiyle Taliban’ın geçmişindeki karnesine bakaraktan Afganistan’da yaşayan insanların Taliban’ın ilerlemesiyle birlikte göç etmek zorunda kaldıklarını da görüyoruz. Bu göçler şu anda Türkiye sınırında kalabalık olmadığını söylesek te önümüzdeki süreçte İran’a Pakistan’a geçen binlerce aile, binlerce insanın olduğunu takip ediyoruz, görüyoruz. Bunlar zamanla Türkiye sınırlarına kadar gelebileceğini tahmin ediyoruz. Onun için daha önceden tedbirlerin alınması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Afganistan’da Taliban’ın hızlı bir şekilde ilerlemesi, ülkede iç savaş ihtimalini de beraberinde getirdiğini ifade eden Gül, “ABD’nin 20 yıllık işgalin ardından çekildiği Afganistan’da Taliban’ın hızlı bir şekilde ilerlemesi, ülkede iç savaş ihtimalini de beraberinde getirdi. Çatışmaların şiddetlenmesiyle birlikte Birleşmiş Milletler (BM) yeni ve büyük bir göç dalgası konusunda uyarıyor. Taliban ilerledikçe ülkeden çıkmak isteyen on binlerce Afgan komşu ülkelere akın ederken ikinci durakları ise Türkiye. Avrupa ile geçiş noktasında bulunan Türkiye’ye son dönemde artan geçişlerle birlikte medyaya yansıyan ‘Binlerce Afganistanlı Türkiye’ye girdi’ haberleri ise şimdilik gerçeği yansıtmamakla birlikte, gelecek dönem Türkiye’yi ve Avrupa’yı bekleyen bir diğer kriz” ifadelerini kullandı.
“Afganistan hükümeti ve yabancı güçler Taliban’ı tamamen ortadan kaldırmak gibi bir niyetleri yok“
Afganistan’da yaşanan son gelişmeleri iyi değerlendirmek için ülkeyi biraz daha yakından tanımak gerektiğinin altını çizen Gül, Afganistan hükümeti ve yabancı güçlerin Taliban’ı tamamen ortadan kaldırmak gibi bir niyetleri ve adımları olmadığını belirtti. Gül, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Taliban, El-Kaide, IŞİD gibi örgütlerin Ortadoğu ve Asya’daki varlıkları başta ABD olmak üzere diğer batılı güçlerin bölgeye müdahalesini kolaylaştıran unsurlar. Afganistan’da yaşanan çatışmalarda Taliban’a karşı hükümet güçleri değil, yerel halk örgütleri direniyor. Afganistan’ın kuzey bölgelerindeki kentlerde Taliban’a karşı bir halk direnişi söz konusu. Halk kendi inisiyatifiyle direnebildiği kadar direniyor. 20 yıl önce ABD işgale geldiğinde BM eliyle silahsızlandırma başlatıldı. Fakat Taliban silahlanmaya ve cephaneliğini büyütmeye devam etti. Bu nedenle yerel halk örgütleri, Taliban karşısında savunmasız. Afganistan’da yaşayan halkın 20 yıl öncesinden gelen acı travmaları var. Binlerce kadın, çocuk, sivilin Taliban eliyle katledildiği korkunç bir dönem. Son 2 aydır bu geçmiş travmalar yeniden aynı dönemin geleceği korkusunu yaşatıyor. Öte yandan kamusal hayata dair de büyük korkular var. Örneği Taliban son olarak ele geçirdiği bölgelerde 15 yaş ve 45 yaş arasındaki kadınların isim listelerini istedi. Bu isim listeleri Taliban üyeleri ile ‘cihad-ı evlilik’ için kullanılacağı belirtildi. Kız çocukları ve kadınlar evlenmezlerse öldürülmemek, bedenlerine sahip çıkmak için kaçmaya başlıyor.”
Bir süre önceye kadar Afganistan’da yaşayanlara “Can tehlikeniz yoksa ülkenizi terk etmeyin” dediğini belirten Gül, bugün böyle bir durumu söyleyecek uygun koşulların olmadığını kaydetti.
Herkesin insan hakları için özellikle batılı ülkeler ve uluslararası kurumlara çağrı yapan Gül, gerçekleşmesi muhtemel büyük göç dalgası için sorumluluk almaya çağırdı. Taliban’ın Afganistan’ı 500 yıl önceye götürebileceğini belirten Gül, “İnsanlara gelmeyin demek ne vicdana sığar ne de insanlığa. Göçmenlere karşı önyargılı davranırken bir kez daha oturup düşünmeliyiz. Evlerinden edilmiş milyonlarca insan, binlerce ölü ve sakat, tecavüze uğramış kadınlar. Onları düşünmeliyiz” dedi.
Özellikle Kuzey Afganistan’ın kuzey ve orta bölgelerinde Hazara, Özbek, Türkmen ve Taciklerin yaşadıkları bölgelerde Taliban saldırıları daha da şiddetlendiğini belirten Gül, bu savaşın kimseye faydası olamayacağını, kayıp eden Afganistan halkı olacağını söyledi.
Türkiye’de çıkan “Her gün binlerce göçmen geliyor” haberlerinin doğruluk payı olmadığını da kaydeden Gül, bu sayının çok daha düşük olduğunu bildiğini fakat bu konuda kesin bir şey söyleyemeyeceğini ifade ederek “Fakat on binlerce Afgan göçmen önümüzdeki dönem yeni bir yaşam umudu ve hayatta kalmak için Avrupa’ya doğru geçerken Türkiye’ye gelebilir” diye konuştu.
Başkan Çelik Kosova heyetini ağırladı