“Kanser tedavisinde radyoterapi uzun zamandır kullanılıyor”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Medicana International İstanbul Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Klinik Sorumlusu Prof. Dr. Evrim Metcalfe, TrueBeam ile ilgili bilgiler verdi. Kanserin tüm türleri ve evreleri başta olmak üzere, bazı iyi huylu tümörler ve kronik hastalıklarda da radyoterapi çok uzun yıllardır kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Evrim Metcalfe, “Kanserin radyoterapi gerektiren konvansiyonel standart tedavileri, bilindiği üzere, cerrahi öncesi (neoadjuvan), cerrahi sonrası (adjuvan), kür amacıyla (radikal) ve tümörün oluşturduğu şikayetleri giderici (palyatif) olarak yapılmaktadır. TrueBeam, kanserin radyoterapi ile tedavisinde kullanılan lineer hızlandırıcı özelliğinde bir tedavi aygıtıdır. Radyoterapi gereken tüm kanserlerin radyoterapisinde milimetrik tümör odaklarında bile kullanılmaktadır” dedi.

Prof. Dr. Metcalfe, sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle yaygın kanser odakları olan hastalarda, beyin, kemik, karaciğer, böbrek üstü ve akciğer metastazlarına çok küçük alanlarla yüksek radyoterapi dozları, TrueBeam ile 1 ile 5 gün gibi kısa tedavi sürelerinde tamamlanabilmektedir. Ayrıca beyin, omurilik siniri yerleşimli iyi huylu (benign) tümörlerin radyoterapisi yanı sıra, arteriövenöz malformasyon gibi kanama riski oluşturabilecek doğuşsal damar patolojileri gibi farklı hastalıklarda da cihaz ile radyoterapi, ameliyatsız etkin ve güvenilir bir tedavi olanağı sağlar. Cihazın sahip olduğu teknoloji sistemi, hastanın günlük tedavisini kısa sürede bitirebilen, güvenilir tedavi alan kontrolleri ve tümör takip sistemleri ile yapılandırılmış yeniliği kullanır. Özellikle solunumu takip etmeyi gerektiren meme, akciğer ve karaciğer gibi hareketli organlardaki kanserlerin radyoterapisi için idealdir. Solunum hareketlerini takip ederek radyoterapi yapılabildiğinden dolayı, kanserin bulunduğu bölgeye daha yüksek tedavi edici radyasyon verilirken çevresindeki riskli organları güvenle korumak mümkün olur. Radyoterapi aygıtı ile, IGRT, IMRT, VMAT, Rapidarc, SRS ve SBRT gibi farklı radyoterapi tekniklerini kullanmak ve bazen birbirleriyle kombine etmek mümkündür”.

Prof. Dr. Metcalfe, “TrueBeam teknolojisinin kanser tedavisinin önemli basamaklarından biri olan radyoterapinin daha kısa sürede, daha küçük alanlarla, daha yüksek dozlarla uygulanmasına olanak sağladığı için, yan etkilerin daha az, kanser kontrol oranlarının daha yüksek olacak. Geçmişte yaygın kanser hastalığı olan hastalarda tedavi olanakları sınırlı iken günümüzde evreleme tetkiklerinde saptanan neredeyse tüm kanser odaklarına güvenle ameliyatsız bir kanser tedavisi seçeneği olarak radyoterapi yapmak mümkündür. Radyoterapi, ağrısız, anestezi gerektirmeyen, uygulandığı günlerde hastanın günlük yaşamının kesintisiz sürmesine olanak sağlayan bir kanser tedavisi. Günümüzde her iki kanser hastasının en az birinin radyoterapi alması gerektiğini düşünürsek, uzun yıllardır güvenle kullandığımız radyoterapi, söz konusu cihaz ile artık daha da etkin” ifadelerini kullandı.

“Daha az yan etkili tedavi olanağı sağlıyor”

Radyoterapi uygulama kararı alınan kanser odağının çok boyutlu planlama hazırlığı tamamlandıktan sonra, cihaz için özel yazılmış yazılım ve planlama programları yardımıyla, dozimetrik çalışmalar yapıldığını belirten Prof. Dr. Metcalfe, “Sıklıkla uygulanan tedavi tekniklerinden biri, VMAT (hacimsel ark radyoterapisi) tekniğidir. Hastanın etrafında 360 derece hiç durmadan dönen ve bu dönüşler sırasında planlanan çok sayıdaki tedavi alanına kesintisiz ve güvenle günlük dozu verebilen planlamalarla, özellikle baş-boyun kanserleri, prostat kanseri gibi yüksek dozlara çıkmayı gerektiren kanserlerde oldukça etkindir. Böylece yüksek veya düşük riskli hacimlere aynı anda farklı dozlar verebilme olanağı sağlar. Bu da kanserin kontrol oranını arttırırken daha az yan etkili tedavi demektir. Hastaların çoğu, aynı anda kemoterapi, hormonoterapi gibi eş zamanlı sistemik tedavileri de aldığından TrueBeam ile radyoterapi, diğer kanser tedavilerini daha yüksek toleransla ve ara vermeden tamamlamaya fırsat sağlar. Ayrıca SRS (Stereotaktik Radyocerrahi) ile beyin yerleşimli çok küçük odaklarda bile ameliyatsız, bazen bir günde bile biten radyoterapi, radyoterapi cihazı ile kolaylıkla mümkündür. Vücut içinde yerleşmiş farklı kanserler veya yayılmış kanser odaklarına da, kısa sürede yüksek dozlarla güvenli radyoterapi uygulama olanağı sağlar. Daha önce radyoterapi uygulanmış, ama takipleri sırasında kanser tekrarlanan hastalarda tekrar ışınlamalara da olanak sağlamaktadır. Tüm bu gelişmeler, yaygın evrelerdeki kanser hastalarında bile, lokal ablatif, yani tümörlü dokuyu yok edici ameliyatsız bir kanser tedavisi olarak radyoterapiyi her geçen gün, daha sık ve daha etkin kullanmaya yardımcı olmaktadır” açıklamalarında bulundu.